Altın Madencileri Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, “Ülke olarak altın ithalatının önüne geçmek istiyorsak ithalatı kısıtlamak yetmez, üretimi artırmamız gerekiyor. Üretimi artırırsak hem dışa bağımlılığımızı azaltır hem de önemli bir tasarruf sağlayabiliriz” dedi. döviz miktarı.” sözünü kullandı.
Yılmaz, habere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın altın ithalatının cari açık üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve döviz rezervlerini desteklemek amacıyla altın ithalatına “kota uygulaması” hazırladığını söyledi. Altın ve kıymetli taş ithalatına 2023’ün ilk 6 ayında 9,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini, 18,1 milyar dolar ödendiğini belirtti.
Söz konusu dönemde cari açığın yaklaşık yarısının altın ithalatından kaynaklandığını kaydeden Yılmaz, “Ülke olarak altın ithalatının önüne geçmek istiyorsak ithalatı kısıtlamak yetmez, üretimi artırmamız lazım. üreticilerimiz ülkemizin altın ihtiyacını karşılayacak düzeyde ileri teknolojiye, bilgi birikimine, deneyime ve insan kaynağına sahiptir.Üretimimizi artırırsak hem dışa bağımlılığımızı azaltabilir hem de önemli ölçüde döviz tasarrufu sağlayabiliriz.” değerlendirmesini yaptı.
Yılmaz, “Dahilde İşleme Rejimi kapsamında altın ithalatı kota uygulamasının dışında tutulup ihracatı aksatmamaya çalışılmasına rağmen, ithalatın azalması, üretim ve ihracat için gerekli olan hammaddelerin kısıtlanması, Arzın talebi karşılaması, altın fiyatlarını yurt dışından daha pahalı hale getirecek.” terimini kullandı.
“Altın üretimini yılda 50 tona, ardından 100 tona çıkarabiliriz”
Türkiye’nin 40 ton altın üreterek 2,5 milyar dolar döviz tasarrufu sağladığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Altın madenciliğindeki avantajlarımızı iyi değerlendirebilir ve her yıl yurt dışından altın ithalatına ödediğimiz on milyarlarca doları ülkemizde yatırıma, üretime, istihdama, vergilendirmeye, ekonomik ve sosyal kalkınmaya dönüştürebiliriz. Altın madenciliği teşvik edilirse yatırımların bir an önce hayata geçmesi için gerekli yatırım ortamı sağlanıyor” diyen Altıncı, “Altın üretimini yılda 50 tona, ardından 100 tona çıkarabiliriz. Bu bir rüya değil, rasyonel bir gerçekliktir. Yeter ki biz üreticiler önünü açalım.”
